Mavi gözlerin ortaya çıkışı 6.000 ile 10.000 yıl önce ilginç bir mutasyon sonucu meydana geldi. Bundan önce, kahverengi gözler Dünya’daki insanlarda bulunan tek renkti. Bilimsel kanıtlara göre mavi gözlülerin hepsinin ortak bir ataları var. Günümüzün yüzde 8’lik kısmını oluşturan mavi gözlü insanların atası olan bu kişi, son buzul çağından sonra Kuzey Karadeniz’e yakın bir bölgede ortaya çıkmış ya da doğmuştur.

Kopenhag Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, gözün irisindeki kromozomların genetik yapısını incelediler ve aralarında Ürdün, Türkiye ve Danimarka’nın da bulunduğu çeşitli ülkelerden 155 mavi gözlü insanı karşılaştırdılar.

blank

Çalışmaya katılan denekler arasında genetik çeşitlilik olmaması ve gözle ilgili belirli kromozomlarda aynı genetik “mutasyonların” bulunması, mavi gözlere neden olan “mutasyonun” yeni bir gelişme olduğunu düşündürmektedir. ”

Kopenhag Üniversitesi Hücresel ve Moleküler Tıp Bölümü’nden Profesör Eiberg, “Kromozomlarımızdaki OCA2 genini etkileyen bir genetik mutasyon, kahverengi göz üretme yeteneğini kelimenin tam anlamıyla kapatan bir anahtarın  oluşmasıyla sonuçlandı” dedi.

Yapılan bir araştırmaya göre, mavi gözlü insanlar ilk kez son Buzul Çağı’nda Karadeniz’in kuzeyinde bir yerde ortaya çıktı. Kopenhag Üniversitesi Hücresel ve Moleküler Tıp Bölümü’nden Profesör Hans Eiberg’e göre bu kişiler, İran ve Hindistan’a at binerek Batı Avrupa’ya tarımı getiren ilk Hint-Avrupa Aryanlarıydı.

blank

Resesif bir özellik olarak mavi gözlerin var olabilmesi için genin her iki ebeveynden de miras alınması gerekir. (Yeşil gözlerin nedeni, yakından ilişkili fakat farklı, mavi gözlerde baskın, kahverengi gözlerde çekinik olan bir gendir)

Melanin oluşumunda rol oynayan P proteini, OCA2 geni tarafından kodlanır. Bir kişinin cildinin, gözlerinin ve saçlarının rengi bu pigmentten etkilenir. OCA2 geni tamamen kapatmaz. Bunun yerine, aktivitesini iris melanin sentezini düşürmekle sınırlandırır, bu da kahverengi gözleri maviye “seyreltir”. OCA2 geni tamamen ortadan kaldırılsaydı ya da kapatılsaydı insanlar albinizmli olurdu ve saçlarına, gözlerine ya da ciltlerine renk verecek melaninden yoksun kalırlardı.

Muhtemelen gelmiş geçmiş en eski uygarlıklardan biri olan antik Mısır’a baktığımızda sarı ya da açık renk saçlı pek çok mumya görüyoruz.Buna benzer şekilde, Sümerler tarafından devasa mavi gözlere sahip varlıkların antik heykelleri yaratılmıştır. Zigguratın tepesindeki yüce tapınak daha sonra bu antik figürleri barındırmak için inşa edilmiştir. Atalarımızın bu heykellerdeki göz motifine büyük önem verdiği aşikârdır.

Sümerler, diğer pek çok antik kültür gibi, mavi gözleri tanrıların bir işareti olarak kabul ediyorlardı. Bazı gözler vurgulanmıştır, beyaz olanlar ise muhtemelen heykel ilk yapıldığında eklenen rengi kaybetmiştir. Antik Sümer heykellerindeki büyük mavi gözler sembolik bir öneme sahiptir. Bu heykellerin hepsi benzersizdir. Hem yüzler hem de kıyafetler farklıdır. Bu durum, heykellerin tek bir önemli kişi yerine çok sayıda kişiyi temsil etmeyi amaçladığını göstermektedir.

blank

Sümerlerin tarihi yazılara ulaşmadan büyük mavi gözlü heykelleri yaparken ne düşündüklerini kesin olarak bilmek zor. Ancak varlıkların birçoğu yukarı doğru baktığından, mavi gözlerin tanrılara ait olduğu düşünüldüğünden gök ile yer arasında bir bağlantı olduğu düşünülebilir.

İki bin yıl önce, mavi gözlü bir yönetici sınıf, Peru’nun kuzey kıyılarına hakim olan eski bir uygarlığı yönetiyordu. “Moche” yerli halkıydı. İnşa ettikleri dev piramitlerden bazılarının yüksekliği 30 metreden fazladır.Peru’nun Huaca Pucllana harabelerinde arkeologlar, İnka öncesi Wari kabilesine ait olduğu düşünülen eski bir mezarda mavi gözlü bir mumyaya rastladılar. Peru’nun Lima kentindeki Huaca Pucllana Piramidi’nde bulunan “Maskenin Leydisi” adlı mumyanın olağanüstü mavi gözleri, uzun süre önce yok olmuş bir uygarlığın gizemlerini çözmenin anahtarı olabilir.