Yeni kanser teşhis metodu, meme kanseri tümörlerinin karmaşıklığını ortaya çıkarıyor.
Baylor Tıp Fakültesi , Pittsburgh Üniversitesi Kanser Enstitüsü , RainDance Tech. , Inc. ve Mayo Clinic Tıp ve Bilim Koleji’nden bir araştırma ekibi, göğüs kanseri tümörlerinin karmaşıklığını çözmek için yeni bir hesaplamalı yaklaşım geliştirdi. Strateji, araştırmacıların tümördeki farklı hücrelerin tanımlanmasına ve kanser ile normal hücreler arasındaki etkileşimin tümörün kaderini nasıl şekillendirebileceğini açıklıyor.
Biyoinformatik Araştırma Laboratuvarı’nda Yapısal ve Hesaplamalı Biyoloji ve Moleküler Biyofizik Programı’nda yüksek lisans öğrencisi olan ilk yazar Vitor Onuchic , ” Bir tümörün içinde neler olduğunu daha iyi anlamamızı sağlayan bir hesaplama yöntemi geliştirdik.” dedi.
“Hem normal hem de kanserli hücre tiplerini saptayarak göğüs tümörlerinin hücre türünü çıkarabiliriz. Ayrıca, kanser ilerledikçe , genomun hangi bölümünün hücrenin genetik yapısının , aktive edildiğini ya da devre dışı bırakıldığını gösteren, her bir hücre tipinin epigenomik ve transkriptomik profilindeki değişiklikleri de tespit edebiliriz.”
Bir tümör, kanserli ve normal olan farklı hücre tipleriyle etkileşime girerek bir topluluk gibi davranıyor. Bu etkilişimlerin sonucunda , tümör büyümesi veya tümör küçülmesi olabilir. Hücre kompozisyonunu ve tümör eliminasyonu ya da büyümeyi lehine dengeye iten hücre etkilişimlerini anlamak gelişmiş terapileri geliştirmek için kapıları açabilir.
Yeni Yaklaşımın Avantajları ve Önemli Bulgular
Victor Onuchic , ” Bir tümör içindeki spesifik hücre tiplerine bakan önceki yaklaşımlar,farklı hücre tiplerini fiziksel olarak ayıran ve tanımlayan laboratuvar yöntemleri uyguladı. Bu zor, pahalı ve zaman alıcı olabilir ve çok sayıda hücrenin analizini engelleyebilir. Bu yaklaşımın bir başka dezavantajı, fiziksel olarak farklı hücrelerin birbirinden ayrılmasının , doku içindeki hücreler arasındaki etkileşimi bozar.” dedi.
Yeni hesaplama yaklaşımı ile araştırmacılar, farklı hücrelerin tiplerini fiziksel olarak ayırmak zorunda kalmadan , bu hücrelerin kendi mikro ortamında nasıl etkileşime girdiğine bakabiliyorlar.
Onuchic , ” Buna ek olarak, yaklaşımımız çok sayıda tümör numunesine bakmamızı sağlıyor. Zaten tümörlerden üretmiş olduğumuz çok sayıda veriyi yeniden analiz edebilir ve aynı veri setinden farklı bilgi türlerini çıkartabilir ve orijinal örnekleri işlemez hale gelmeden geri alabiliriz.” dedi.
Bu yeni yaklaşımla araştırmacılar, Kanser Genomu Atlası’ ndan meme tümörü örneklerinin geniş bir koleksiyonunda tümör içindeki immün hücre infiltrasyon düzeyini tahmin edebildiler. Göğüs tümörlerinin belirli alt türleri için bağışık hücre infiltrasyonunun daha yüksek bir seviyesinin hasta sağkalımı daha iyi olduğunu gördüler. Araştırmacılar ayrıca yağdan fibrotik dokuya geçişin kanser hücrelerinin büyümesini sağlayan bileşiklerden zengin bir mikro çevre oluşturduğunu keşfettiler.
Uluslararası İnsan Epigenom Konsorsiyumu’nun Bir Parçası
Bu çalışma, epigenomik araştırmanın öncüsünde olan Uluslararası İnsan Epigenom Konsorsiyumu (IHEC) araştırmacıları tarafından eşzamanlı olarak yayınlanan 41 bildiri topluluğunun bir parçasıdır. Bildiriler, konsorsiyum üyeleri tarafından Kanada, Avrupa Birliği, Almanya, Japonya, Singapur ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan en yeni çalışmaları temsil ediyor.