Dünya, bu güvenilir insanların görüşlerini duymak dışında, dünyanın dört bir yanındaki devletlerin UFO fenomeni hakkında ortaya sürdüğü resmi belgelere de tanık olmuş oldu. Belgeler, UFO’ların, devletlerin gözünde oldukça önemli bir yer tuttuğunu ve onların bu konuya hatrı sayılır ölçüde zaman, efor ve kaynak harcadığını belirtir nitelikte. Devletlerin dışında, Ulusal Güvenlik Teşlikatı da UFO’lar hakkında resmi belgeler yayınladı. Daha önceden “çok gizli” olarak isimlendirilen bu belgeler de artık internette yerini aldılar.
UFO’ların radarlara yakalandıkları ve fizik kurallarını alt edecek cinste manevralar yapabildikleri artık bir gerçek olarak kabul ediliyor. Jetlerin sürekli onları kontrol etmek için arkalarından gönderildikleri de.. Bu artık bir komplo teorisi değil. Bu bir gerçek. Belgerin kamuoyuna açıklanma süreci 2007’nin başlarında İngiltere’de başladı. O dönemden beri her yıl binlercesi yayınlandı. Haziran 2013’te de İngiltere Ulusal Arşiv’inde sergilenmeye başladılar.
“Gizli kapılar ardında, üst rütbe hava subayları UFO’lar konusunda oldukça endişeliler. Fakat uygulanan resmi gizlilik ve yapılan alaycı açıklamalar yüzünden bir çok vatandaş, tanımlanamayan uçan objelerin bir saçmalık olduğuna inandılar.”
-Eski CIA Müdürü, Roscoe Hillenkoetter, 1960.
UFO veya, ‘dünya dışı canlılar’ fenomeni son derece gizli tutuluyor. Bu tip bilgilere ulaşmak ve ardındaki gizli doğrulara erişmek neredeyse imkansız. CIA müdürleri, başkanlar ve diğer üst rütbe personeller bile bu belgelere erişim hakkına sahip değiller. Fakat şuan hali hazırda kamuya sızdırılmış bilgiler oldukça fazla. Bu da insanı düşündürtüyor: acaba bu konunun altında daha ne sırlar yatıyor?
Günümüzde insanların çoğunun da bildiği gibi, Wikileaks; uluslararası, çevrimiçi, kar amacı gütmeyen ve gizli bilgiler, sızmış haberler, anonim kaynaklardan sağlanan gizli materyaller vb. bilgileri yayınlayan gizli bir organizasyon. Wikileaks, kontrolcü elit kitleyi yıllardır tehdit eden bir yapılanma. Bu tavırları sayesinde dünyanın dört bir yanından basın kuruluşunun da ilgi odağı durumundalar.
Basın, yıllardır, gizli bilgilerin topluma sunulmasının ulusal güvenliğe karşıt bir tehdit oluşturduğu gerekçesiyle Assange’yi sıkıştırıyor. Fakat bu tamamen doğru bir önerme değil. Bu daha çok; elit kesimin, insan ırkını kontrol edemeyeceğinden korktuğu için, üstünü kapamaya çalıştığı gerçeklere karşıt bit tehdit.
Hali hazırda gün yüzüne çıkartılan bir çok resmi belgeden sonra, ‘Wikileaks kayıtları’nın ortaya çıkardıkları da insanlar tarafından çok büyük bir sürpriz olarak karşılanmadı. Fakat Assange, UFO’lara dair hala yayınlanmamış belgelerin varolduğunu söylüyor. Bu bir şaka değil. Örneğin, Wikileaks, son dönemlerde aşağıda da okuyabileceğiniz ilginç bir kaydı ortaya çıkardı:
13 Ocak günü büyükelçi, Dushanbe Belediye Başkanı ve Parlemento Genel Başkanı olan Mahmadsaid Ubaidulloev’i ofisine çağırdı. Belediye başkanı konuşmasına Afganistan ile ilgili uzun söyleviyle başladı, ve Amerika Birleşik Devletleri’ne katkılarından dolayı teşekkürlerini iletti. “21. Yüzyılın 3.yarısına girdiğimiz bu günlerde, Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan için yaptığı fedakarlığın ne kadar önemli olduğunu” söyledi. Ubaidulloev, Afganistandaki asıl görevin etnik kökeni farklı olan grupları tek çatı altında toplamak ve bir milliyetçilik duygusu oluşturmak olduğunu söyledi ve Birleşik Devletlerin buna bir örnek oluşturduğunu belirtti. “Savaş çok tehlikeli” dedi ve ekledi: “diğer gezegenlerde hayat olduğunu biliyoruz, fakat önce kendi gezegenimizde barışı sağlamalıyız”.
–Kayıt sonu.
Sadece bu kayıt değil, Julian Assange’nin kendi cümleleri de insanların kafalarında soru işaretleri uyandırmaya devam ediyor. Çünkü aşağıdaki video ses ile uyumlu değil. Söyleşinin gerçek olup olmadığı hakkında kesin bir bilgi yok. Fakat, eğer dudak okuyabiliyorasnız, takip etmeniz çok da zor değil. Ayrıca, ses gerçekten Julian’ınkine benziyor. Son olarak, birçok büyük basın kuruluşu (Telegraph, CBS News ve dahası) aynı videoyu yayınladı, ve hepsi hızlıca yayından kaldırıldı. Diğer büyük basın kuruluşları da ya videoyu yarıda kestiler, ya da durumla alay edici makaleler yazdılar. Gerçek şu ki, videonun orjinal halinde ses tamamen kusursuzdu, ve ortada bir uyumsuzluk yoktu.
NOT: Bu video Kozmik Notlar tarafından düzeltilmiş ve senkron sorunu giderilmiştir, videoda açıkça Assange’in konuştuğunu anlayabilirsiniz.

“Daha önce Cablegate’te UFO’lar ile ilgili bilgilerin olduğunu söylemiştim. Ve bu doğru. Fakat bunlar sadece küçük referanslar. Materyallerin çoğu UFO tarikatları, ve aralarına yeni üye almaları sırasındaki davranışları ile alakalı. Mesela, ortada, önümüzdeki günlerde yayınlamaya çalışacağımız ve Canada’da oldukça büyük bir yer kaplayan , hatta Kanada’daki Amerika Birleşik Devletleri büyükelçisini de düşündüren ‘Realians’ adındaki UFO tarikatı ile ilgili oldukça büyük bir kayıt var.” – Julian Assange
Daha önce Cablegate’te UFO’lar ile ilgili bilgilerin olduğunu söylemiştim. Ve bu doğru. Fakat bunlar sadece küçük referanslar. Materyallerin çoğu UFO tarikatları ve aralarına yeni üye almaları sırasındaki davranışları ile alakalı. Mesela, ortada, önümüzdeki günlerde yayınlamaya çalışacağımız ve Canada’da oldukça büyük bir yer kaplayan, hatta Kanada’daki Amerika Birleşik Devletleri büyükelçisini de düşündüren ‘Realians’ adındaki UFO tarikatı ile ilgili oldukça büyük bir kayıt var. Bir dönem, Realian’lar bir kişiyi klonladıklarını iddia ettiler ve inanılması güçtür ki, dünyanın dört bir yanında basın buna tamamen inandı.
Kanada’daki ABD büyükelçisinin bu grup hakkındaki tedirginliği şaşırtıcı değil. Üst seviye ajanslar, dünya dışı canlı (E.T.)’larla alakalı kaçırma olayları konusunda da düşünceli. Postaları özel bir yöntem ile mühürleniyor, ordu tarafından gözlem altında tutuluyor, telefonları dinleniyor ve ‘Men in Black’ tarzı istihbarat memurları ile karşı karşıya kalıyorlar. Bunları düşünecek olursak, konuya tekrar dikkat çekmek gerekirse, Kanada’daki ABD büyükelçisinin bir UFO tarikatı konusunda tedirgin olması gerçeği çok şaşırtıcı değil. Dünya dışı herşey, böyle olayları örtbas etmeye çalışan elit kesim için her zaman tehlike olacaktır.
Şu an bizler, emsalsiz bir zamanda yaşıyoruz. Dünyamız hiç olmadığı kadar transparan. Birçok ‘farkına varma’, günümüzde UFO konusu odaklı gerçekleşiyor. Fakat her konuda derine inildikçe algımızın ciddiyeti de o denli artıyor. Fakat, diğer gezegenlerdeki hayat algımız televizyon programları gibi dış kaynaklardan gelmekte. Sonuç olarak, bu konu hakkında ne kadar düşünürsek, okadar korku ile doluyoruz. Dileriz ki, bu korku zamanla yok olur. UFO gerçeği, şüphesiz ki insanlık tarihinin en büyük farkındalığı. Bunu geçebilecek tek şey, bence, insanlığın, barış, sevgi, beraberlik ve birliktelik ile yeni deneyimlere kucak açma potansiyelidir.
“Bizimle iletişime geçildiğine, ve çok uzun zamandır çeşitli uygarlıkların bizi ziyaret ettiğine dair olumlu kanıtlarımız var. Görünüşlerinin klasik batılı anlayışından çok daha uzak olduğu konusunda da. Beyin gücüyle çalışan teknolojilerinin olduğu ve entegre itme sistemleri için ‘donut’ şeklinde, berberce hareket eden magnetik diskler kullandıklarından da eminiz. Ki bu da, genelde, her UFO fenomeninin ortak noktasıdır.” – Eski NASA astronotu ve Princeton Fizik Profesörü Dr. Brian O’Leary.
“Evet, daha önce yere çakılan uzay gemileri gördük, ve cesetleri topladık. Evrende yalnız değiliz. Çok uzun zamandır ziyaret ediliyoruz.” – Apollo 14 Astronotu
“On yıllar önce diğer gezegenlerden gelen ziyaretçiler bizi, gittiğimiz yön doğrultusunda uyardılar ve yardım çağrısında bulundular. Biz ise, gelişlerini tehdit olarak algıladık ve önce vurup, sonra cevap almak istedik. İroniktir ki, Amerika, pahalı savaşlarda savaşıp, bazı ülkelere demokrasi getirmeye çalıştığını iddia ederken, kendisi, trilyonları toplumdan gizli projelere yatırıp, hem meclis, hem başkumandandan gizli tutarak, demokrasiden gün geçtikçe uzaklaşıyor.” – Paul Hellyer, Kanada eski Savunma Bakanı
Korkacak hiçbir şey yok.