Şanlıurfa´nın Siverek ilçesinde keşfedilen, Geç Assur Dönemine ait tanrı-tanrıçaların betimlendiği duvar resimleri ve kabartmalarla bezeli kutsal mekan, Sin Tapınağı´nın Anadolu´daki tek örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Kazı yapılan mekânın MÖ 2. binyılın başlarından MÖ 7. yüzyılın sonlarına kadar Bereketli Hilal dediğimiz topraklarda kesintisiz varlık gösteren Assur Dönemine tarihlendiği düşünülmektedir. Özellikle duvar resimlerinde işlenen tanrı-tanrıçaların betimlerinin duruşları, saç-sakal özellikleri ve giyimleri Geç Assur dönemine ait kabartma ve duvar resimlerinin karakteristik özelliklerini göstermektedir
Kutsal mekân köy içinde bir höyüğün üzerinde yer almaktadır. Höyüğün yapısı köy yerleşiminden dolayı bozulmuş, kültür tabakaları nerdeyse yok olmuştur. Kutsal mekâna giriş höyüğün güneybatı tarafından sağlanmaktadır. Mekânın girişinde, ana kaya oyularak güneye doğru inen dik basamaklar bulunmaktadır. Farklı bölümlerden (galeri) oluşan mekânın yıllar içerisinde dolgu toprakla dolduğu görülmüştür. Ana kaya malzemesi kireçtaşı olan kutsal alanın girişinin hemen sağ tarafında ana kayanın düzleştirilmesi ile yapılan 5 m x 2.10 cm boyutlarındaki duvar zeminine kontur şeklinde siyah renk boyama tekniğiyle Kutsal Assur Tanrı-Tanrıçaları resmedilmiştir. Duvar resimleri kuzeyden güneye doğru sıralanmış olup, figürler sağa dönük olarak resmedilmiştir. Çizim aşamasında olduğunu düşündüğümüz kutsal mekândaki duvar resimlerinin tamamlanamamış olması; alanın bölgedeki bir savaştan ya da bir felaketten dolayı terkedildiğini işaret etmektedir. Başbük kutsal mekândaki duvar resimlerinin diğer Geç Assur Dönemi kabartma ve duvar resimlerinden farklılığı Tanrı Şamaş´ın ön plana çıkmasıdır. Sin inanışında her ne kadar Tanrı Sin önemli ise de buradaki duvar resimlerinde Tanrı Şamaş ve Tanrıça İştar´dan sonra gelmesi; bir inanç zenginliği, farklı inanışlara saygı gösterdikleri ve kendilerinden sonra gelen medeniyetleri etkilediklerini göstermektedir. Geç Assur Döneminin başkentlerinden ve Sin inanışının merkezlerinden olan Harran´a yakın olması; Başbük Geç Assur yerleşimini çok daha önemli kılmaktadır. Yeni Assur Dönemindeki kabartmalarda, stellerde ve duvar resimlerindeki yerel özellikler, Başbük duvar resimlerinde de görülmektedir. Tanrı Şamaş´ın ön planda olması; buranın bir Güneş Tapınağı olması ihtimalini güçlendirmektedir. Tanrıça İştar´ın bir elini Tanrı Şamaş´ın omuzuna atması; gücü, kuvveti ve birlikteliği simgelediğini söyleyebiliriz.
Duvar resimlerine bakıldığında en kuzeyde bütün heybetiyle Tanrı Şamaş sizi karşılamaktadır. Hemen ardından Yıldız Tanrıçası İştar, başında yıldız betimlemesi ile sıralanmakta; İştar´ın ardından Ay Tanrısı Sin başında hilal simgesi ile durmakta; Sin´in ardından başındaki kanatlı disk betimlemesiyle Tanrı Asur bulunmaktadır. Ardından çift boynuzlu başlığın üzerinde yukarıya doğru elips şeklinde betimlemesiyle Tanrı Adad görülmektedir. Tanrı Adad´ın ardından, çizimi tam bitmemiş başında ışın demeti olan Tanrıça betimlemesi bulunmaktadır. Hemen ardından başlığında daire biçiminde betimlemeleri ve ışın demeti olan başka bir tanrıça figürü bulunmaktadır. En sonda küre şeklinde bir çizim ve altında tam anlaşılamayan bir resim daha bulunmaktadır. 4 tanrı, 3 tanrıça ve 1 tane de net anlaşılamayan betimleme olmak üzere toplamda 8 figür bulunmaktadır. Fotoğraflardan ve çizimlerimizden yola çıkarak duvar resimlerinin çizim aşamasında olduğu düşünülmektedir.
Güneş Tanrısı ŞamaşDuruş şekli profildendir. Kuzeye bakmakta; sol elinde ışın demeti, sağ elinde bereketi simgeleyen başak demetini tutmaktadır. Kısa kollu giysinin uç kısımları kıvrımlıdır. Kollarında bileklik süslemesi mevcuttur. Kollar bükülmüş şekilde çizilmiştir. Dik sakallı, bıyıklı, uzun saçlı, omuzlara inen saçların ucu bukle şeklindedir. Başında boynuzlu, daire şeklinde betimlemeleri olan başlık (polos) bulunmaktadır. Başlığın üzerinde Tanrı Şamaş´ın simgesi olan güneş betimlemesi bulunmaktadır. Tanrı Şamaş diğer çizilen Tanrı-Tanrıçalardan daha ihtişamlı şekilde çizilmiştir. Sumerlerde Utu olarak bilinen Tanrı Şamaş Assurlarda önemli bir tanrıdır. Korsabad´da Şamaş Tapınağı kalıntılarına rastlanmıştır. Akkad, Babil ve Assur mühürlerinde sıkça karşımıza çıkar. Şamaş, Mezopotamya´da kralların saltanat ideolojisinin meşrulaştırılmasında önemli bir role sahiptir. Yasaları ve yönetme erkini veren Şamaş´tır.
Yıldız Tanrıçası İştarDuruş şekli profildendir. Kuzeye bakmakta; boyun kısmında boyunluk ya da takı bulunmaktadır. Sağ elinde bereketi simgeleyen başak demeti tutmakta, kollarında bilezik olan sol elini de Tanrı Şamaş´ın omzuna atmaktadır. Kollar bükümlü şekilde çizilmiştir. Uzun saçlı, omuzlardan aşağı inen saçları buklelidir. Boynuzlu başlıkta (polos) daire şeklinde betimler bulunmakta; başlığın üzerinde yıldız motifi yer almaktadır. Sumer mitolojisinde İnanna olarak bilinen İştar, Akkad, Assur, Babil inancında önemli bir tanrıçadır. Ay ve güneş tanrılarının çocuğudur. Aşk, bereket, savaş ve cesaretin tanrıçası olarak bilinir. Tanrıça İştar mitolojide birçok konuda işlendiği için popüler bir tanrıçadır. Özellikle ´Yeraltına İniş Mitosu´ önem arz eder. İştar, Başbük duvar resimlerinde de güneş ve ay tanrılarının arasında bulunmaktadır.
Ay Tanrısı SinDuruş şekli profildendir. Kuzeye bakmakta; gür sakallı, uzun saçlı, omuz hizasındaki saç uçları buklelidir. Boynuzlu başlık (polos) üzerinde daire şeklinde betimlemeler ve üzerinde simgesi hilal motifi yer almaktadır. Hilalin dolunay şeklinde olduğu anlaşılmıştır. Dolunayla Tanrı Sin´in eril yönünün öne çıktığı söylenebilir. Özellikle Ur ve Harran´da çok önemli bir tanrıdır. Anadolu´da Urfa ve Harran´da ay kültü önemlidir.
Baş Tanrı Asur (Aşur)Duruş şekli profildendir. Kuzeye bakmaktadır; gür sakallı, saçları çizilmemiştir. Boynuzlu başlık (polos) üzerinde küçük daireler şeklinde motifler bulunmaktadır. Başlığın üzerinde Mezopotamya medeniyetlerinde farklı şekillerde karşımıza çıkan kanatlı disk betimlemesi bulunmaktadır. Assur mitolojisinde önemli bir tanrıdır. Assurlarda siyasi olaylara paralel olarak belli dönemlerde daha çok ön plana çıkmıştır. “Enuma Eliş” destanının Assurca versiyonunda görülmektedir. Burada “Tiamat”ı (Okyanus Tanrıçası) yenen tanrı artık “Marduk” değil, Asur´dur. Assurlarda, Tanrı Asur kanatlı disk içinde işlenmiştir.
Fırtına Tanrısı Adad Duruş şekli profildendir. Kuzeye bakmakta; gür sakallı, uzun saçlarının uç kısımları görülmektedir. Diğer tanrılardan farklı olan başlığı (polos) yuvarlak şeklindedir, boynuzlu başlığın üzerinde yukarıya doğru elips şeklinde betimleme görülmektedir.
TanrıçaÇizim aşamasında olan tanrıça betimlemesinin başında ışın demetini andıran çizimler yer almaktadır.
TanrıçaDuvar resmi tam bitmemiş olan tanrıça figürü; başlığında (polos) yuvarlak betimlemeleri ve başlığın üzerinde ışın demeti olan çizimlerle karşımıza çıkmaktadır.
Tam belli olmayan ResimBurun, göz ve dudakların anlaşılır olmasıyla beraber, yüz hatları tam belli olmayan tanrıça betimlemesinin başında boş bir küre bulunmaktadır. Kurtarma kazısından çıkan buluntuların geneline bakıldığında; yoğun şekilde hayvan kemiklerinin bulunmasından, burada kurban ayinlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Kurtarma kazısından çıkan amorf ve etütlük saydığımız eserler; Geç Assur Döneminin kap özelliklerinden olan meme uçlu ya da düğme uçlu kap parçaları, çakmaktaşı (kesici aletler), bakır-bronz (fibula, iğne, bilezik), pişmiş toprak (ağırşak, ağırşak parçaları, seramik kapların ağız kısımları, kulp parçaları, kap kaideleri, sivri uçlu kap parçaları, renkli ve desenli kap parçaları), bazalt (öğütme taşları; havaneli, kap parçaları), kemik malzeme ve hayvan dişlerinden (bız, süslü kesici kemik parçaları) oluşmaktadır.Şanlıurfa Müzesince yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılan bu duvar resimleri, ülkemiz arkeolojisi açısından büyük bir önem arz etmektedir. Şanlıurfa´nın Harran ilçesinde de kaynaklarda bir Sin Tapınağı´nın olduğu belirtilmektedir. Yine Şanlıurfa´da Assur yerleşimlerinden olan Sultantepe´de (Huzirina) geçmiş yıllarda yapılan kazılar sonucunda çok sayıda Assurca yazılmış çivi yazılı tabletin bulunması; Siverek Başbük Kutsal Mekân´daki duvar resimlerini daha da önemli kılmaktadır. Ülkemizde bir başka örneği olmayan bu duvar resimlerinin benzer örneklerine Suriye´nin Til – Barsib kentinde ve Irak´ın Nimrud kentinde bulunan Assur saraylarında rastlanmaktadır. Ayrıca Başbük duvar resimlerindeki tanrı-tanrıça sıralanışının benzer örneği; Çorum/ Boğazköy´deki Hitit Dönemine ait kaya kabartmaları ile Irak´ın Maltai kentinde bulunan kabartmalar örnek gösterilebilir.Sonuç olarak, söz konusu alanda Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleri doğrultusunda Şanlıurfa Müze Müdürlüğünce kurtarma kazıları yapılarak; ülkemizin zengin tarihsel dokusuna katkı sağlayacak Kutsal Mekân´ın tamamen açığa çıkarıp bilim dünyasına ve turizme kazandırılması planlanmaktadır.
Yazı Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi
Kaynak : http://aktuelarkeoloji.com.tr/sin-tapinaginin-anadoludaki-tek-ornegi