Nikola Tesla’nın Kayıp Dosyalarının Gizemi

1943 yılının Ocak ayında, New York’ta otel odasında ölü bulunan 86 yaşındaki Nikola Tesla’nın, birçok belgesine ABD Hükümeti tarafından el konuldu.
Dünya Savaşı’nın yükselişe geçtiği yıllarda, Tesla, devam eden ihtilafta çok değerli olduğu kanıtlanabilecek “Ölüm Işını” olarak bilinen güçlü bir parçacık – ışın silahı icat ettiğini iddia etmişti.
Projenin yer aldığı belgelerin, Amerika’nın düşmanlarının eline geçeceği düşüncesiyle, ABD Hükümeti bu belgelere el koydu.
Tesla’nın projelerinin yer aldığı belgelerin yanı sıra, başka birçok dosyaya el konulmuştu ve bu dosyalarda nelerin olduğu bir gizem olarak kalmıştı. Yıllar süren araştırmalar sonucunda, FBI en sonunda 2016 yılında Bilgi Özgürlüğü Yasası kapsamında, 250 sayfalık belgeleri sınıflandırdı. 2018 yılında iki ek belgeyle birlikte yayınlandı ancak, Tesla’nın bazı dosyaları hala eksik.
Sırp – Amerikan mucitin ölümünden üç hafta sonra, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ‘den bir elektrik mühendisi, ” fayda sağlayabilecek herhangi bir fikir ” içerip içermediğini belirlemek için makaleleri değerlendirmekle görevlendirildi. Dr. John G. Trump (meşhur Donald Trump’ın amcası), analizinin Tesla’nın “esas olarak spekülatif, felsefi ve tanıtım niteliğinde bir karakter” olma çabalarını gösterdiğini ve yayınların “bu sonuçları elde etmek için yeni ses, uygulanabilir ilkeler veya yöntemler içermediğini” belirtti.
FBI, Dr. Trump’ın raporuna, Tesla’nın “Ölüm Işını” parçacık ışın silahının söylentiler dışında varolmadığının kanıtı olduğuna işaret etti. Ama aslında, ABD hükümeti, Tesla’nın teknolojisine verdiği yanıtta bölünmüştü.
Tesla’nın biyografisinin yazarı Marc Seifer, Ohio Wright Patterson Hava Kuvvetleri Üssü’nden General L.C. Craigee aynı düşüncede değildi
Seifer,”Ölüm Işını” silahının gerçek olduğunu, bunun söylentiden daha ileride bir şey olduğunu savunuyordu.
Bütün bunlar bir yana, eksik dosyalarla alakalı başağrıtan sorunlar mevcuttu. Tesla öldüğünde, mülkü, o zamanlar Yugoslavya’nın ABD’ye yaptığı büyükelçi (Sırbistan’ın en ünlü mucidi ile aile bağları sayesinde) olan yeğeni Sava Kosanoviç’e gitmekti. Yakın tarihte yayımlanan belgelere göre, FBI’daki bazı kişiler Kosanoviç’in Tesla’nın teknolojisini “düşmanın erişimine açık hale getirmek” için kontrol etmeye çalıştıklarından korkuyor ve hatta bunu engellemek için onu tutuklamayı düşünüyordu.
1952 yılında, ABD mahkemesi, Kosanovic’i amcasının mülküne haklı mirasçı ilan etti. Tesla’nın dosyaları ve diğer materyalleri, Nikola Tesla Müzesi’nde ikamet ettiği Sırbistan’a gönderildi. Seif, FBI’ın, Tesla’ya ait 80 dosya kaydedip, bunun sadece 60’ının Belgrad’a geldiğini ve ABD Hükümetinin o kayıp 20 dosyayı gizlediklerini söyledi.
John G. Trump’ın ölümünden hemen sonra Tesla’nın fikirlerini göz ardı eden değerlendirmesine rağmen, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ordu, parçacık-ışın silahını kullanmaya başladı. Özellikle, “Ölüm ışını” nın ilham kaynağı, 1980’lerde Ronald Reagan’ın Stratejik Savunma İnisiyatifi veya “Yıldız Savaşları” programını körükledi. Eğer hükümet hala teknolojisini güçlendirmek için Tesla’nın fikirlerini kullanıyorsa, Seifer, mucit ile ilgili bazı dosyaların neden hala gizli kaldığını açıklayabileceğini açıklıyor.
Franklin D. Roosevelt’in başkan yardımcısı Henry Wallace’ın, 2016’da yayımlanan FBI belgelerine göre “TESLA’nın, özellikle elektrik enerjisinin kablosuz iletimi ve“ ölüm ışını ”ile ilgili olanların danışmanlarıyla olan etkilerini tartıştığına dair kanıtlar var. Aynı satırlarda Seifer ve Tesla Dosyalarındaki meslektaşları, Tesla’nın makalelerinin değerlendirilmesinde FDR’nin Manhattan Projesi’nin başına getirdiği Vannevar Bush’un oynadığı rolü ortaya çıkardı. Ayrıca, FDR’nin kendisinin ölmeden hemen önce mucitle bir toplantıya gitme ihtimaline de bakmışlardır.
Seifer, Tesla’nın hayatındaki önemli yerlerden bazılarını – Colorado Springs’deki laboratuarından, New Yorker’deki son yaşam alanlarına, Long Island’daki Wardenclyffe’de inşa ettiği gizemli kablosuz kuleye – ziyaret etti. Ayrıca, Tesla’nın kendi yaşamı boyunca gerçekçi olmayan ve hatta çatlak olarak görülen diğer çığır açan fikirlerin bazılarının Silikon Vadisi’ndeki en baskın sektörlerden bazılarını beslediği Kaliforniya’ya da gitti.
Daha hassas inovasyonlarının bir kısmı hala gizlenmiş olsa da, Tesla’nın mirası her gün kullandığımız cihazlarda ve kuşkusuz gelecekte de bir rol oynayacak olan teknolojilerde canlı ve iyi durumda. Seifer ; “Tesla kablosuz teknolojinin mucidi. Sınırsız sayıda kablosuz kanalı oluşturma yeteneğinin mucidi. Yani radyo yönlendirme sistemleri, şifreleme, uzaktan kumanda robotları — hepsi Tesla’nın teknolojisine dayanıyor.” diyor.

Yazar Hakkında |

1980 yılında Kocaeli'nde doğdum. Yaklaşık 13 yıldır tasarımla uğraşmaktayım. Çok küçük yaşlardan beri Uzay ve ötesine olan ilgim doğrultusunda, merakımı gidermek ve bilgi sahibi olmak amacıyla bu konular üzerine yıllardır araştırma yapmaktayım.

Start typing and press Enter to search