Harvard Astronomları, ‘Oumuamua’ nın Bir Uzaylı Uydusu Olabileceğine İnanıyor
Bir astronom olmak ve uzaylılar hakkında konuşmak bugünün toplumunda çok zor bir şeydir. Resmi konuşmalarda hep benzer şeyler söylenir : “Uzaylılar yoktur”, “Asla varlıklar ile bağlantıya geçmedik”…
Fakat kayıt dışı olduğunda işler değişiyor.
Yıllardır medya tarafından UFO’lar hakkında yanlış bilgilendirildik.
Gerçek şu ki, dünyadaki hükümetler, yıllardır Tanımlanamayan Hava Olaylarının araştırmasına büyük ilgi duyuyorlardı.
ABD gibi hükümetler, Pentagon’un içinde UFO’lara ulaşmak için özel bir şube bile oluşturdular.
Ve belki de daha fazla insanın UFO’ları araştırmakla ilgilenmesi sayesinde, bilim adamları daha açık fikirli hale geldi.
Bu araştırmacılardan biri de, Harvard Üniversitesi’ndeki astronomi bölümünün yöneticisi Profesör Avi Loeb’dir.
Yıldızlar arası nesne ‘Oumuamua’, 2017’de keşfedildiğinden beri, gizemli nesnenin bir asteroit olma ihtimalinin olmadığını, ancak güneş sistemimize uzak bir güneş sisteminden son derece gelişmiş bir uzaylı medeniyeti tarafından gönderilen bir uzay uydusu olduğunu iddia etti.
Harvard Üniversitesi’ndeki astronomi bölümünün başkanı olan Avi Loeb, astrofizik olaylarla ilgili 700’den fazla bilimsel makale yayınladı. Bununla birlikte, en son çalışması büyük tartışmalara neden oldu sebebi ise sadece uzaylıların var olma ihtimalini göz önünde bulundurmaya karar vermiş olması ve biz bile bilmeden onlarla temasa geçmiş olabiliriz demesidir.
Alman gazetesi Spiegel Online ile yaptığı röportajda, gökbilimci, yabancı varlıkların olasılığı ile ilgili birçok şey konuştu.
Alman basını, Oumuamua’yı ve Harvard bilim adamının ne düşündüğünü sordu.
DER SPIEGEL: Astrofizik Dergisi için yayınladığınız makale de, son zamanlarda ilk dünya dışından gelenlerin zaten burada olabileceği hipotezini sunmuşsunuz.
Loeb: Evet. 19 Ekim 2017’de Hawaii’deki PanSTARRS teleskopu, gökyüzünde olağan dışı bir nesne tespit etti. O kadar hızlı hareket ediyordu ki, güneş sistemimizin ötesindeki bir yerden geliyor olmalıydı. İşin aslı, Oumuamua bize tartışacak çok şey verdi ve insanlığın görebildiği ilk yıldızlararası ziyaretçi olabilir, etrafını saran bir çok gizem içeriyor.
DER SPIEGEL: Oumuamua bir gök cismi olmamalı mı?
Loeb: Bu doğru. Ayrıca, diğer açılardan da gizemli bir nesnedir. Parlaklığı çarpıcı şekilde değişiyor ve çok garip bir şekil ortaya çıkıyor. Bir küre her zaman aynı miktarda güneş ışığını yansıtır. Sadece bir disk veya puro şeklindeki bir cisim bazen kenarını ve bazen de bize doğru dönerek dönerken titremesini sağlar.
DER SPIEGEL: Ama sadece garip bir şekle sahip olması ‘Oumuamua’nın bir uzay gemisi olduğu anlamına gelmez.
Loeb: Katılıyorum. Fakat bu nesne hakkında o kadar çok tuhaf şeyler öğrendik ki. Haziran ayında Nature dergisinde Oumuamua yörüngesini tanımlayan bir makale yayınlandı. Güneşin çekim alanı tarafından şekillendirilmiş bir yörüngeden önemli ölçüde farklıdır.
DER SPIEGEL: Bundan ne sonuç çıkarıyorsunuz?
Loeb: Mesela Oumuamua’ya etki eden bazı ek güçler olduğu. Örneğin, bir kuyruklu yıldız ise, Güneş’i geçerken gaz salmış olabilir. Bu bir roket gibi geri tepme sağlayacaktır. Bununla birlikte, kütlesinin önemli bir kısmı buharlaşması gerekir – yaklaşık yüzde 10’u.
Yani, işte orada. Uzaylıların var olma ihtimalinden bahseden, zaten temasa geçebileceğimiz ve evrendeki tek akıllı tür olamayacağımızı düşünen bir Harvard gökbilimcisi.
UFO araştırması ve ifşası konusunda önümüzde parlak bir gelecek olduğuna inanıyorum. Peki ya siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?