HAARP PROĞRAMININ AMACI
HAARP askeri ve sivil her iki amaca da yönelik olarak iletişim ve gözlem sistemlerini zenginleştirmekte kullanmak ve anlaşılabilir hale getirmek için özellikle üstünde durulan iyonosferin (yeryüzünden havanın 80 km yüksek kısmı )davranış ve özelliklerinin anlaşılması için çalışılan bilimsel bir çalışmadır.
HAARP programı, dünya çapında iyonosfer tabakası hakkında araştırma olanaklarının geliştirilmesi olmakla birlikte; (The Ionospherıc Research Instument-IRI), (HF) yüksek frekans düzeyinde yüksek güçlü bir aktarıcıyı işletme olanağıdır. IRI, İyonosferin belirli bir bölgesinin bilimsel bir çalışma amacıyla geçici olarak uyarılmasıdır.
Bilimsel ve tanısal gözlem yapabilecek olan bilim takımı, uyarılan bölgede ortaya çıkacak olan fiziksel gelişmeleri cihazları ile gözlemleyeceklerdir.
blank
Alaska-Gakona Bölgesinde kurulmuş Haarp Gözlem ve Araştırma Tesisi.
HAARP’ın resmi kaynaklardaki amaçları
Atmosferdeki termonükleer araçları kontrol edecek elektromanyetik vuruşları gerçekleştirmek.
Denizaltılar ile haberleşmeyi kolaylaştırmak. Bu haberleşme ELF(Extremely Low Frequency) ve VLF(Very Low Frequency) dediğimiz 30Hz-30KHz civarında çalışmaktadır. ELF nin yan etkileri bilindiğinden mevcut ELF vericileri ile HAARP vericileri değiştirilmek istenmektedir.
Radar sistemlerini geliştirmek.
Çok geniş bir alanda ABD ordusunun haberleşmesini sağlamak.
Cray ve EMass süper bilgisayarlarının yardımı ile yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek.
Petrol, doğalgaz ve mineral yataklarını tespit etmek.
Cruise füzesine benzer alçak irtifadan uçan füze ve hava araçlarını havada imha etmek.
blank
Tesisin yüksek enerji üreten yer altı trübünleri ve bacaları.
blank
Kubbeye elektrik veren bağlantı düzenekleri
Teknik Bilgiler
Haarp İyonosferik Araştırma Olanağı, özellikle kuzey kutup dairesi yüksek atmosfer tabakasını araştırma işlemidir. İşlem iki temel parçadan oluşur:
Yüksek güçte bir aktarıcı ve antenin (HF) yüksek frekans düzeyinde işletilmesidir. Aktarıcı (Tranmitter), dikdörtgen düzlem dizilişinde ayarlanmış çaprazlama ikiz kutuplu 180 antenlik bir sisteme 3.6.milyon Wat’a kadar yükleme yapabilmektedir.
Bilimsel cihazların yaygın kullanım amacı, aktarma sisteminin araştırma esnasında kullanımında üretilen etkisinin şafak iyonosferin arka planının gözlenmesidir. Bu cihazların verileri gerçek zamanda dünya çapında internet ortamında da izlenebilmektedir.
İyonosferik araştırmalar sırasında aktarıcılarca üretilen sinyaller, işletim sistemine bağlı olarak birkaç on km.lik çapta, birkaç yüz metrelik kalınlıktan 100 ile 350 km arasında bulunan alıcı anten düzlemlerine yukarı doğru yöneltilerek aktarılır.
İyonosferdeki HF yüksek frekans sinyalinin yoğunluğu iyonosferin her cm2 ne 3 mikrowattan küçük olup, güneşin gönderdiği ve dünyamıza ulaşan elektromanyetik radyasyondan on binlerce kez, iyonosferi yaratan güneşin doğal kızılötesi (UV) enerjisinden de yüzlerce kez daha azdır.
HAARP vasıtasına yerleştirilmiş çok hassas bilimsel cihazlarca üretilen küçücük etkiler dahi gözlenebilmektedir ve bu gözlemler, güneş-toprak arası etkileşiminde işlemin içinde oluşan yeni plazmaların dinamikleri hakkında yeni bilgiler sağlayabilmektedirler.
İYONOSFERİN ÖNEMİ
İyonosfer bilindiği gibi telsiz dalgalarını yansıtma özelliği keşfedildiğinden bu yana haberleşme alanında kullanılmaktadır. Yeryüzünden 35 km ile 500 km arasında bir yüksekliği içermektedir. Amerika’nın Sesi ve BBC gibi uluslar arası yayın yapan kuruluşlar yıllardır bu hava katmanını kullanmaktadırlar.
Güneş patlamalarının ve güneşten gelen ultraviyole (kızılötesi) ışınlar ile radyasyon bu katmanda bulunan gazları iyon adı verilen küçük parçacıklara ayırmakta, katmanı oluşturan gazları elementlerine ayırmakta, bazı elementleri de nötr ya da yüksüz hale getirirken atomların elektronlarını da boşa çıkartmaktadır. Bu işlem gece ve gündüz olarak değişim göstermektedir. Gerek iyonosfer kullanılarak gerekse uydu sistemleri kullanılarak yapılan haberleşme, gözlem gibi faaliyetlerde güneşin, yukarıda sayılan tesirleri olumsuz, engelleyici etkiler yarattığı bilinmektedir.
Haarp projesi kapsamında geliştirilmiş sistemler de iyonosferin bu özelliklerinin araştırılarak bu katmandan daha elverişli şekilde yararlanma olanağını arttırmak ve kullanım düzeyini mükemmele çıkartmak olarak yorumlanmaktadır.
Bu Haarp sistemini anladığımız kadarı ile açıklamaya çalışırsak, yerdeki tesiste bulunan bir aktarıcı antenle havaya radyo dalgaları ya da elektrik verilmekte, iyonosfer tabakasından geri yansıyan bu enerji yeryüzünde bulunan bir alıcı anten tarafından emilerek iletişimin kesintisiz sürdürülmesi sağlanmaktadır. Radyo, Tv, askeri haberleşme böylece kesintisiz olarak devam etmektedir.
blank
İyonosfer tabakasına enerji -dalga gönderen ve alan anten-radar sistemleri. Sağ alt köşe de de Sistemin çalışma prensibi resmedilmiş.
HAARP İDDİALARI GERÇEK Mİ?
İlk önce böyle bir kurum ve kuruluşların olduğu bir gerçektir. İşte Listesi, HAARP Sitesinden;
Puerto Rico, the Arecibo yakını Observatory-HIPAS (Amerika’ya ait)
Alaska Fairbank yakını Gakona
European Incoherent Scatter Radar site (EISCAT) (Norveç-Tromso )
Jicamarca, Peru;
Moscova yakınları, Rusya
Nizhny Novgorod (“SURA”)
Apatity,
Kharkov yakınları, Ukrayna
Duşanbe, Tacikistan.
Bu sitenin yazılarının yukarıdaki kısımlarını tercüme ederek bir fikir çıkarmaya çalıştım. Ancak iddia edildiği gibi bu HAARP araçlarının depremler, kasırgalar, tufanlar yaratmada kullanılabildiğine dair bir şey bulamadım. Yalnız İyonosfer tabakasının tahrik edilmesi, iyonlaşmanın hızlandırılması gibi etkileri de dil bilginiz kadarı ile okuyup anlayabilirsiniz. Bu tesis iddia edildiği gibi HF yüksek Frekans ve ELF çok düşük frekansları üretmektedir.
Bu konuda yazılıp çizilenlerin çoğu açıkça “iddia”dan başka bir şey değildir.
Ama, Olur mu olur. Bunu iddia edip savunacak kadar bir bilgiye sahip olmasam da bu iddialar da bu kuruluşun sitesinde hiç kaale de alınmamıştır.
Aksine tesislerinin resimlerini de internet ortamında insanlıkla paylaşmaktadırlar.
Şimdi HAARP karşıtı açıklamalara bakalım ve teorileri destekleyen olayları inceleyelim.
İklimleri değiştirebilir.
Kutupları eritebilir ya da yerinden oynatabilir.
Ozon tabakası ile oynayabilir.
Deprem yaratabilir.
Okyanus dalgalarını kontrol edebilir.
Dünyanın enerji kuşakları ile oynayarak insan biyolojisini ve beynini etkileyebilir.
Radyasyon yaymadan termonükleer patlama oluşturabilir.
Yalnız bir soru da sorulursa ne olur.?
Uydu teknolojisi bu kadar gelişmişken iyonosfer tabakasını sürekli inceleyip gözlemlemek için Alaska’nın Gakona bölgesinde İyonosfer Araştırma ve Gözlem evinde bilmem ne kadar insanı medeniyetten mahrum bırakacak şekilde çalışmalarına değecek artı değer nerededir?
blank
Haarp Rasathanesinin kontrol ve Gözlem odası.
Sadece Amerika’nın Sesi ve İngiliz BBC ile dünya etrafında durmadan gezen ABD askeri güçlerinin anında kesintisiz iletişimin sürdürülmesi için de bu kadar masrafa gerek yoktur elbette. Dediğim gibi uydu teknolojisi var ne de olsa.
Burada yalnız haberleşme amaçlı değil gökyüzünü, güneşin tacının ve diğer gök olaylarının da gözlemlenmesi de işin diğer yönüdür. Öyle yazmaktadırlar.
Ama bunlar içinde uzayda bir alay uydu, teleskop vs zaten vardır.
Ayrıca bu tesisin kurulması için Amerika’da bu kadar üniversite ve askeri kurumun personel, kaynak, teknoloji ve bilgi ortaya koyduklarını da eklersek iddialar abartı olmaktan çıkacaktır. Buyurunuz, Üniversiteler; the University of Alaska, Stanford University, Cornell University, University of Massachusetts, UCLA, MIT, Dartmouth University, Clemson University, Penn State University, University of Tulsa, University of Maryland, SRI International, Northwest Research Associates, Inc., and Geospace, Inc.
Şimdi de Askeri kurumlar; Air Force (Air Force Research Laboratory-Hava Kuvvetleri Laboratuvarı), the Navy (Office of Naval Research and Naval Research Laboratory-Deniz Kuvvetleri Lab.) ve the Defense Advanced Research Projects Agency (Savunma ve ileri teknoloji projeleri araştırma ajansı).
Birkaç yıl önce Amerika’da ard arda 7-8 kez meydana gelen kasırgaların ardından Amerika Çin mallarının ülkeye girişine izin verdi. Arkasından Çinde depremler ve kasırgalar can almaya başladı. Üstelik bu kasırga ve depremler ne hikmetse Çin ile ilişkileri iyi olan güney pasifik ülkeleri Myanmar, Pakistan, Vietnam ve diğerlerinde meydana gelmiştir.
Tesis iddia edildiği gibi yüksek frekansta enve voltajda elektrik akımını İyonosfer tabakasına göndermektedir. Umarım barışçıl amaçlardan başka bir amaçla kullanılmaz. Atom silahlarından çok bunu tercih edenler de çok olabilir.
Şöyle bir itirafı da bir çok Amerikan ve Japon yaygın medya sitelerinde okuduktan sonra yazma gereği duydum. Amacım kimseyi tahrik etmek değil sadece bilgilendirmek ve insanlığa karşı insanlık borcumu ödeme isteğimdendir. Yoksa yüzlerce belge sayılabilecek iddialar var. Sayan da var zaten. İşte o itiraf;
“Bazılarının; elektromanyetik dalgalar yolu ile iklimleri değiştirme, depremler yaratabilme, volkanları harekete geçirebilme yeteneğine sahip silahlar geliştirdiğini biliyoruz.” (ABD Savunma Bakanı William Cohen; 1997, Georgia Üniversitesi, “Terörizm, Kitle İmha Silahları, Kitlesel İmha ve ABD Stratejisi” üzerine konferansta.)
Kaynak : Gizliilimler
Çeviri : Keykubat