Bilim adamlarına göre, Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmada, bazı mikroplar Satürn’ün altıncı en büyük ayı Enceladus üzerinde hesaplanamayan koşullar altında karbondioksit ve hidrojenden metan üretebilir. Bu ne anlama geliyor? Yani, bu, güneş sistemimizdeki tek yaşam formunun biz olmadığımız anlamına geliyor.
Uzmanlara göre, Satürn’ün uydusunun sıcak bir yeraltı okyanusuna ve garip hidrotermal deliklere sahip olduğu keşfedildi. Şimdi, yeni araştırmalar, bazı mikropların ayın okyanusta hayatta kalabileceğini gösteren çığır açan bir kanıt sunuyor.
blank
Enceladus’u yabancı yaşam arayışında sıcak nokta olarak gören bilim adamları, Dünya’daki metan üreten bazı mikropların Enceladus’ta varolabilecek son derece zor koşullardan nasıl kurtulduklarını keşfettiler. Ayrıca, bilim adamları, Enceladus yüzeyinde bulunan metanın, buz kabuğunun hemen altında bulunan mikrobik yaşam tarafından nasıl üretildiğini açıklıyor. Gösterilen bilimsel makaleye göre, metanojenik arke olarak bilinen prokaryotik mikroorganizmalar, Enceladus üzerinde varsayılan belirli koşullar altında, karbon dioksit ve moleküler hidrojen kullanarak büyüme ve metan salınımı yapabilir.
blank
WIRED ile konuşan Southwest Research Institute(Güneybatı Araştırma Enstitüsü)’teki bir jeokimyager ve bilim adamı olan Christopher Glein, “İnsanların biyolojik metan üretimine derinlemesine bakmaya başlamasından memnunum,” diyor. “Bir sonraki adım, uzay araçlarının bir bakış açısından hayatın nasıl bir hale gelebileceğini bulmak için laboratuardaki bu zorlu çalışmayı yapmak” dedi. Bu sonuca ulaşmak için, Viyana Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, Enceladus’a atıf yapılana benzer gaz kompozisyonları ve baskıları altında, bu mikroorganizmaların üçünü laboratuvarda inceledi. “Methanothermococcus Okinawensis” adı verilen mikroplardan biri, amonyak, karbon monoksit veya formaldehit gibi diğer metanojenik archaneslerin çoğalmasını inhibe eden bileşenler varlığında bile büyüdü ve metan üretti.
blank
Buna ek olarak, bilim adamları, muhtemelen Enceladus çekirdeğinde meydana gelen, kayaların jeokimyasal olarak değiştiği bir süreç olan serpantinleşmenin, bu prokaryotik mikroorganizmaları destekleyecek kadar hidrojen oluşturabileceğini bulmuşlardır. Son zamanlarda elde edilen sonuçlar, teansta metanojenik arkeaların Enceladus’ta gelişip metan üretebileceği fikrini desteklemektedir. Bununla birlikte, uzmanlar, metanın biyokimyasal değil jeokimyasal yöntemlerle üretilebileceğini söyler. Enceladus’un gerçekte yabancı bir yerli dünyası olup olmayacağını öğrenmek için, “Bazı karbon izotoplarının belirli lipidler veya oranlar gibi, metanojenlerle ilgili metanojenik biyolojik imzaları tespit edebilmek için Enceladus’a veya diğer misyonlara donanım verilmelidir” dedi.