Tarih biliminin yanılgılarının ve eski uygarlıkların gizemlerinin ancak “Âdem uygarlıkları” olgusu ile çözülebileceği belirtiliyor. Ancak bu tür bir evrensel bakış açısı tarihin kayıp halkalarını ortaya çıkarabilecektir.
Kur’an-ı Kerim: “Görmediler mi onlardan önce nice nesiller yok ettik. Hem onlara size vermediğimiz şeyleri vermiştik ve göğü de üzerlerine bol bol boşaltmıştık…” (En’âm – 6)
YERYÜZÜNÜN VE İNSANOĞLUNUN bi­linen tarihi büyük çelişkilerle doludur. Öyle ki, daha “dün” denebilecek kadar kısa bir süre önce bilim adamları Dünya’nın tüm geçmişi­nin yirmi-otuz bin yıllık olduğunu tahmin edi­yorlardı. Bilim alanında dev adımlar atıldıkça bu süre giderek büyümeye başladı. Bugün Dünya’nın yaşının 4,5 milyar yıl olduğu söyle­niyor. Belki 100 yıl sonra bu rakam 8 milyara çıkacak. Dünya’nın Fizik yaşının saptanması açısından bu alanda yapılan çalışmalar, olumlu adımlar olarak nitelenebilir. Fakat bu o kadar önemli değil. İster 4,5 milyar, ister 8 milyar yıl olsun, bu süreç içerisinde insanın ortaya çıkışını nereye koymak gerekiyor?
blank
Uğur bozdak