Meksika’da, bir su altı mağarasında, 10.000 yıllık bir insan iskeletiyle birlikte kutsal Maya kalıntıları bulundu. Dünyanın en önemli sualtı arkeolojik alanı olarak kabul edilen yerde, Buz Devri dönemine ait hayvan kemikleri ve insan kalıntılarıyla birlikte kutsal antik Maya kalıntıları keşfedildi.
Uzmanlar şimdiye kadar, insan kemikleri, Maya mezarları da dahil olmak üzere alanda 198 nesne keşfetti. Bu nesnelerden bazıları 10.000 yıl öncesine dayanıyor. Büyük Maya Akifer Projesinden sorumlu ekip, Meksika’nın Quintana Roo eyaletinde dünyanın en büyük cenotesi ( mağara kuyusu) olarak kabul edilen ve 10 bin yıllık olduğuna inanılan bir iskelet buldu.
Bulunan kemiğin yapısı, bölgede ilk yerleşim yeri olduğunu düşündüren diğer bulunan kemiklerin yapısıyla aynı.
blank
Lider arkeolog Guillermo De Anda basın toplantısında, savaş ve ticaretin Tanrısı “Ek Chuah”‘a adanmış merdiven ve sunakların bulunduğu bir cenotu keşfettiğini bildirdi.
“Şüphesiz dünyanın en önemli batık arkeolojik alanı burasıdır. Bu özelliklere sahip dünyada başka bir yer olması pek olası değildir. İçinde etkileyici miktarda arkeolojik eserler var ve korunma durumu da etkileyicidir” dedi.
Bu alanın Maya tüccarları tarafından bir hac noktası olarak kullanıldığı düşünülmektedir.
blank
Arkeologlar, Ek Chuah’ı temsil eden çok sayıda seramik kalıntısı ve maske buldu. De Anda’ya göre , Mayalıların ticaret için kullandığı bu yollar, “hac ayini” için kullanıldı.
De Anda ; “İç dünyaya giderken, tanrılarla alışveriş yapmak için sunak ve kutsal yerlerde durmak zorunda kaldıklarını belirten en iyi izlerden biridir.” diye belirtti.
Ticaret Tanrısı Mağarası olarak adlandırılan mağaranın girişinde bir tapınak ve bir merdiven bulunmaktadır.
blank
Quintana Roo’nun altındaki 347 kilometrelik tünel boyunca , arkeolojik ve paleontolojik kalıntılar bir çok alanda yoğunlaşmıştır.
Dünyanın en önemli su altı arkeolojik alanını araştıran ekip, Pleistosen kalıntıları olan bir mağara gibi bugüne kadar eşsiz öğelerin bulunduğu selefiye galerilerini keşfetmek için Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü (INAH) ve National Geographic’in desteğini alıyor. Uzmanlar mağaradan toplam 198 cisim ortaya çıkardılar.
De Anda’nın belirttiği gibi, bulunmuş kalıntılar bu kemiklerin o yerde kalmasına izin veren “felaket olayı” nı açıklayabilir.
“Bu kemiklerin neye ait olduğunu hala belirlememiz gerekiyor ancak proje, bu bağlamları anlamak ve onlara gerektiği gibi bakmak için yerleşik bir paleontolog ile bütünleşiyor” diye ekliyor.