kosmosmacerasi.com tarafında yayınlanan bu yazı oldukça ilginç . mutlaka okuyunuz…

imagesYYGUZATX
Sal Rachele
Ufo ve ET (Extra Terestrial – Dünya dışı varlık) konusu ile ilgili ifadelerden bazılarının doğrulanması zordur, ama hemen her gün algılamalarımın büyük ölçüde doğru olduğunun onayını alıyorum. İşte kısa özet (Tanrısal Varlığımdan telepatik temas ile direkt alındı)
Rapor edilen tüm UFO’ların yaklaşık %60’ı bizim güneş sistemimizin dışında olan güneş sistemlerindendir. Çoğunluğu Zeta Reticuli, Alpha Centauri, Rigel & Betelguese (Orion), Sirius A & B ve Pleiades’tendir.
Yaklaşık %20’ si çok gizli askeri deneme gemisi testleridir, bunların çoğu Zeta mürettebatından.
Yaklaşık %20’ si sahte gemi olarak yanlış şekilde teşhis edilen doğal fenomenlerdir.
Yukarıdakilere ek olarak, diğer boyutlardan (paralel, yüksek boyutlar vs.) varlıklar ile milyonlarca karşılaşma vardır, bunların çoğu hayırsever varlıklardır.
Hepimiz Bir Dereceye Kadar ET’yiz:
ET’ler ve insanlar arasında gerçekte fark yoktur, çünkü Dünya çeşitli ET ırklar tarafından çağlar boyu genetik olarak manipüle edilmiştir, hemen hepimiz diğer yıldız sistemlerinden genlere sahibiz.
Kişinin ET mirasını belirlemeye yardımcı olabilen nesilden nesile taşınan bazı fiziksel genetik işaretler (damgalar) vardır. Örneğin;
Nordic Pleiades’lilerden gelen genetik malzemeyi taşıyanlar çoğu zaman uzun ve kaslıdır, sarı saçlı ve mavi gözlüdür. Ama eritme potası gezegenimizin tüm karışım ve harmanında, bunun takip edilmesi çok zordur. Örneğin, ben Venüs’lüyüm ama farkında olduğum herhangi bir işarete sahip değilim (Siyah saçlı ve siyah gözlüyüm, çoğu Venüslü açık tenli ve sarışındır).
Eğer insan olmayan bir varlık aramızda yürüseydi (aramızda yaşayan insan olmayan varlıklar var), hiç fark edilmezdi. Bazı yabancı ırklar sadece kendilerini gizlemezler (kılık değiştirirler), ayrıca çoğu bize çok benzer.
Daha önce söylediğim gibi, tüm ET ırklarının yaklaşık %80’i yardımseverdir, naziktir, sevgi dolu ruhlardır, onlar insanlığı yükseltmek ve kozmik aileye geri getirmek istiyorlar. ET’lerin yaklaşık %20’si kötü niyetlidir, insanları önemsemeyen hatta küçük gören güce susamış varlıklardır.
Şüphesiz bazı tarafsız (nötr) orta görüşlü olanlar da vardır; çoğu yabancı bilim adamı insanlığa karşı kötü hisler beslemez, ama bizim için neyin en iyi olduğuna karar verme pozisyonunda olmak için yeteri kadar ruhsal olarak tekamül etmemişlerdir. Araştırma adına, daha fazla bilgi edinmek için bir insanı parçalara ayırabilirler.
Problem şu ki, negatif (kendine hizmet eden) ET’lerin çoğu 3B ve 4B âlemlerinde titreşirler ve çoğu zaman 3B ve 4B insanlara görünürler. Daha yüksek, daha sevgi dolu ırkların birçoğu 5B, 6B ve 7B’de var olurlar ve onlara sadece o yoğunluklara uyumlanan insanlar temas edebilirler. Böylece, çok sayıda negatif ET’nin Dünya ile ilişkisi olduğu görünüyor. Ve tabi ki, dünyayı yönetenlerin çoğu negatif ET’ler tarafından kontrol ediliyor, çünkü onlar gücü şiddetle arzuluyorlar.
Birçok farklı yabancı “türü” var. İnsan olarak bedenlenenleri de kapsayan en son değerlendirmem aşağıda:
NOT:
Orionlular yaklaşık yarım milyon yıl önce insanlar ile melezleştirildiler. Benim bildiğim, takımyıldızdan sadece birkaç tane temsilcileri göklerimizde dolanıyor. Aynı durum Siriuslular için de geçerli. Olması yakın istila için ne diyebiliriz? Bu zaten 500,000 yıl önce gerçekleşti ve onlar kazandı. Herhangi bir yeni istila başarılı olmayacak, çünkü Gaia (Dünya Ana) yükseliyor ve 2012 – 2030’da sadece yükseliş yolunda olan ruhların Dünyada kalmasına izin verilecek.
Bu bilgi önemli olmayabilir. Lütfen ET’ler ile ilgili kendi ayırt edişinizi, değerlendirmenizi kullanın ve özellikle insanlara gelince, negatif titreşen insanların yüzdesi negatif ET’lerin yüzdesinden çok daha fazladır. Gerçekte, eğer bir şans olsaydı, pozitif bir ET ile karşılaşma şansınız, pozitif bir insan ile karşılaşmanızdan daha yüksek olurdu.
ET’lerin Ayrıntılı Tanımı:
Orionlular bize benzerler, çünkü %80’imiz Orionlu. Pleiades’liler bize benzerler, çünkü Dünyanın orijinal kök ırkı idiler. Siriuslular ortalama insandan biraz daha uzun ve hafiftir. Antaresliler geniş, kaslıdır ve kızılımsı kahverengi tenleri vardır. Andromedalılar doğulu olarak enkarne olmaya eğilimlidir, ama orijinal Andromedalı ET’ler uzundur ve büyük kafaları ve küçük badem gözleri vardır.
Zeta’lılar üç ana kategoride gelir: 1) Çok büyük badem gözlü, beyaz ve kısa; 2) büyük badem gözlü, kısa ve gri (En genel olanı) ve 3) uzun, mavi tenli melezler, küçük çekik badem gözlüdürler. Diğer ırklar yüksek boyutludur ve görünümlerini değiştirebilirler. Venüslüler açık tenli, sarışın ve yarı saydamdır. Arkturuslular geniş, mavi tenli yarı saydam varlıklardır. Yüksek boyutlu Pleiades’liler altın ışık figürlerinde parıldarlar. En yüksek seviyeli Pleiadesliler görünebilir Pleiades yıldız kümesindeki mavi – beyaz yıldızlara benzerler.
Güneş Sistemimizdeki ET’ler:
Jüpiter’de, dev gezegenin eterik atmosferinde, 5 nci ve 6 ncı yoğunluk seviyelerinde titreşen, ileri uygarlıklar vardır. Onlar tam olarak kendine hizmetten özgürleşmiş titreşimde değiller ve bir tür hiyerarşiye sahipler. Galaksinin birçok yerel sektöründen kaynaklanan geniş yarı saydam varlıklardır.
Arkturus ve Venüslülerin yardımı ile öğrenmek ve ruhsal olarak büyümek için Jüpiter’e çağırıldılar. Genel olarak pozitif enerjiden olmalarına rağmen bu varlıklar kendi doğalarının sevgi tarafından çok, güç tarafını geliştirdiler. Ancak bu enerji bir şekilde Venüslüler ile karşılaştırılınca, serttir. En büyük dersleri sevgi, bilgelik ve güç arasında dengeyi bulmaktır ve binlerce yıl önceki Mars deneyimi sırasında yaptıkları hataları bütünleştirmektir.
Son 500,000 bin yıldır Dünyayı kontrol eden Orionlular bazen Jüpiter’in atmosferinde eterik olarak enkarne olurlar, bir zamanlar savaşçı – eril – saldırgan Marslı paradigmadan yükseldikleri için. Jüpiter meclisinin yöneticilerinin çoğu (yaklaşık 1,000 yönetici ve 150,000 varlık) yüksek âlemler tarafından, koşulsuz sevgi ve ego üstünlük sorunları olmadan bir gezegeni yönetmeyi öğrenme konusunda eğitiliyorlar.
Venüslüler tanrıça mitolojisinin ortaya çıktığı, altıncı yoğunluk ırkıdır. Görsel resimlerdekine çok benzerler uzun altın saçlar, bol giysiler ve yarı saydam ışık bedenler, bazıları kanatlı.
Marslılar gerçekte Orionlulardır, Dünyaya gelmeden önce Mars’ta idiler. Enkarnasyonlarına Mars’ın yüzeyinde başladılar ve daha sonra, atmosferleri savaş nedeniyle tahrip olunca yeraltına çekildiler.
Bir zamanlar Mars ve Jüpiter arasındaki Maldek’te yaşayan Maldek’liler gerçekte Orionlulardır. Savaş ile gezegenlerini patlattılar ve asteroid kuşağı bunun kalıntılarıdır. Maldek’in yıkımından sonra Maldekli ruhlar Mars’ta ve Dünyada enkarne oldular. Bu gezegenin yok olması diğer gezegenleri orijinal yörüngelerinden uzaklaştırdı ve güneş sisteminin ötelerine uzanan problemler yarattı. Bu nedenle, yüksek boyutların İlahi Konseyleri müdahale ettiler ve bu sektörde artık herhangi bir gezegenin tamamen yok olmasına izin vermeyecekler.
Satürn Mahkemesi (kürsüsü) eterik Satürn’ü operasyonlarının üssü olarak kullanan çeşitli sistemlerden yüksek boyutlu varlıkların konseyidir.
Sal Rachele tarafından 5. Tür temas ile alınmış bir bilgidir.
Kaynak: kosmosmacerasi.com