Eski Anıtları İnşa Etmek İçin Kullanılan Aletlerin Gizemi

Günümüzde eski yapılardan etkilenmemizin en büyük sebeplerinden biri, bu yapılardaki devasa büyüklükteki taşların, yapıldıkları dönemde nasıl kesilip birleştirildiğinin çözülememesidir. Sıradan açıklamalara bakıldığında, ilkel araçlar ve olağanüstü insan emeği ile yapıldığı söylense de, detaylara bakıldığında, dünya üzerindeki yapıların nasıl benzer özelliklere sahip olduğuna açıklama getirememektedir.

Eksik Bağlantılar
Yapılardaki gizem sadece inşası ile sınırlı kalmıyor. Bu yapılarla ilgili eksik bir bağlantı daha var : Aletler. Bu şaşırtıcı inşaat yöntemlerini açıklayan herhangi bir alet bulgusu ve bilgi kayıtları bulunmamakta. Bu yöntemler sır gibi saklanıyor muydu? Yoksa cevapları en başından beri gözümüzün önünde miydi?

‘Mısır’ın Yelken Taşları
Eski bir Arap tarihçiye göre, Mısırlılar, dev taş bloklarını taşımak için ses gücünü kullanmıştır.
Eski bir Arap tarihçi ve coğrafyacıdan gelen eski bir açıklama, Mısırlıların dev taş bloklarını taşımak için sesi kullandıklarını gösteriyor.
Mysterious Universe’e göre, efsane şöyle devam eder:
” Piramitleri inşa ederken, yaratıcıları, yapım sürecinde kullanılacak güçlü taşların kenarlarının altına sihirli papirüs olarak tanımlanan şeyi dikkatlice konumlandırdılar. Sonra esrarengiz bir biçimde, metal bir çubuk olarak tanımlanan şey birer birer çarpmaya başladı. Taşlar yavaş yavaş yükselmeye başladı ve yavaş, metodik şekilde dizilmeye başladılar.”

Asa
Yukarıdaki resimde olduğu gibi, Anubis gibi Mısır tanrılarının elindeki asayı hepimiz daha önce gördük. Bu asanın ne amaçla kullanıldığı pek bilinmiyor. Çatallı tabanı olan ve çakal veya başka bir hayvan şeklinde biçimlendirilmiş bir kafanın bulunduğu bir vücudun elinde tuttuğu bu asaya Was-scepter denir. Asa, ince, kusursuz ve düzdür. Ankh ve Djed gibi diğer gizemli nesnelerle ilişkilendirilir. Bu asalar sadece sembolik mi yoksa bir çeşit araç mı?


(Ankh, Djed & Was )


(Djed)

Ancient History Encyclopedia’ya göre, bu nesneler kraliyet gücünü ve egemenliğini temsil eden sembollerdir.

“Mısır sanat eserlerinde genellikle muskadan mimariye her türlü görünen en önemli üç simge ankh, djed ve asa idi. Bunlar genellikle yazıtlarla birleştirilirdi ve genellikle lahitlerde bir grup halinde veya ayrı olarak belirdi. Bunların her biri ebedi değerini temsil eder: ankh yaşamı temsil eder; djed kararlılığı, asa gücü. ”

Bazı tasvirlerde, Horus’un tapınağını koruyan bir Was- Scepter görünür. Benzer şekilde, Djed, Saqqara’daki Djoser’deki kompleksin gökyüzünü tuttuğunu belirten tapınak lentolarında görülür.
İngiliz Matthew Sibson, Mısırlıların Was-scepter gibi nesneleri nasıl kullandıkları ve ses ve titreşimlerin gücünü kullanarak en sert taşları kesmek için çatalları ayarlamak gibi bazı ilginç fikirler ortaya koyuyor.
Her biri bir çubuğa sahip olan Isis ve Anubis heykelinin üzerinde bir çatal görülmektedir. Çatalların altında, dört çatallı yuvarlak bir nesne ortalanır ve neredeyse bir ok yukarıya bakar gibi görünür.

Yazar Hakkında |

1980 yılında Kocaeli'nde doğdum. Yaklaşık 13 yıldır tasarımla uğraşmaktayım. Çok küçük yaşlardan beri Uzay ve ötesine olan ilgim doğrultusunda, merakımı gidermek ve bilgi sahibi olmak amacıyla bu konular üzerine yıllardır araştırma yapmaktayım.

Start typing and press Enter to search